Son Savaşçı – Centurion

“CENTURION/SON SAVAŞÇI”

Inglourious Basterds, Hunger, Fish Tank filmleriyle  birçok ödül kazanan MICHAEL FASSBENDER ve “Chicago”daki rolüyle beğeni kazanan oyuncu DOMINIC WEST’in  başrollerde yer aldığı, “The Descent” ve “Dog Soldiers” gibi filmleriyle yönetmen ve senarist olarak tanıdığımız Neil Marshall’ın kendi yazıp yönettiği “CENTURION/SON SAVAŞÇI” etkileyici savaş sahneleri ve öyküsü ile 22 Ekim 2010 da seyirciyle buluşuyor.

Konu:

M.S. 117’de Romalıların İngiltere’yi işgali sırasında geçen film, Quintus Dias’ın bu barbarca saldırıdan kurtulan tek kişi olarak Komutan Virilus’un efsanevi 9. Lejyonuna katılır. Kuzeye ilerleyen lejyon, dehşet verici Pict ırkını yok etmek üzere yola koyulur. Lejyon saldırıda bulunup  Virilus tutsak alındığında, Quintus düşman hattında geriye kalan az sayıda askeriyle yaşam mücadelesi vermeye, komutanı işkence ve ölümden korumaya girişir. “Son Savaşçı – Centurion” yazısını okumaya devam et

Mahpeyker: Kösem Sultan

Mahpeyker

Mahpeyker, çocuk yaşında esir kafilesiyle İstanbul’a getirilip bir ailenin yanına evlatlık olarak verilen genç kızın Osmanlı İmparatorluğu’nu yönetme gücünü elde edecek seviyeye tırmanışının hikayesi.

Talihin kendisini Topkapı Sarayı’na sürükleyip Sultan 1. Ahmet’le karşılaştırdığı Emine, saray geleneklerine aykırı olmasına, padişahın annesi Handan Sultan ve Topkapı Sarayı Haremi’nin tek hakimi olan Büyük Valide Safiye Sultan’ın muhalefetine rağmen 1. Ahmet’in kararından vazgeçmemesi neticesi nikahlanır ve Ahmet’in taktığı Mahpeyker adını alır. Safiye ve Handan sultanlar evlilikten duydukları hoşnutsuzluk nedeniye Mahpeyker’i ‘ Saray adetlerine alışsın, yol yordam öğrensin’ gerekçesiyle padişahın yanından uzaklaştırır ilgisini kendi buldukları Mahfiruz’a yönlendirip Mahpeyker’i unutturmaya çalışırlar.

Ahmet’in ne zaman sorsa ‘ Eğitimi devam ediyor’ cevabını aldığı süreçte Mahpeyker haremin iki güçlü kadının emriyle hırpalanır, ezilir ve Mahfiruz, Sultan Ahmet’in doğan ilk çocuklarının annesi olarak haremde itibar kazanır. Ümitsizliğe kapılan Mahpeyker’in talihi bir kez daha saraydan kaçmaya kalkışıp yakalandığı an tersine döner. Sultan Ahmet, Mahpeyker’le bir araya gelmesini büyükanne ve annesinin engellediğini öğrendikten sonra kendisine söylenenlere inanmakla hata yaptığını anlayıp ayrılmamak üzere Mahpeyker’le bir araya gelir… “Mahpeyker: Kösem Sultan” yazısını okumaya devam et

Son Kahraman – John Rabe

“SON KAHRAMAN JOHN RABE”

Oscarlı yönetmen Florian Gallenberger’ın çok satan romanlar listesinde yer alan  “The Good Man Of Nanking’den uyarladığı, Alman Film Ödülleri’nden En İyi Film ödülü başta olmak üzere birçok ödülle dönen filmi “SON KAHRAMAN JOHN RABE”; Alman bir işadamının Nanking Katliamı’nda(1937-38) 200,000 kadar Çinliyi kurtarışının gerçek hikayesini anlatıyor. Başrollerde Altın Küre adayı başarılı oyuncu Steve Buscemi yanısıra Daniel Brühl, Ulrich Tukur, Anne Consigny gibi yetenekli oyuncular “Son Kahraman John Rabe” filminde buluşuyor.

Konu:

Japonların, Çin Halk Cumhuriyeti’nin eski başkenti olan Nanking şehrini ele geçirmesi esnasında geçen 6 haftalık sürede Çin’in başkentinde acımasız,taruz ve saldırılar sonucu sayısı bilinmeyen erkek,kadın ve çocuk katledilir.Bütün dünya bu olayı şok ile karşılarken, süregelen bu şiddet kısa sürede tüm insanları sarar. Bir çoğu sessiz kalmayı  tercih ederken, bazıları ise ezilenler için bir şeyler yapmayı tercih eder. Bunlardan birsi de “Son Kahraman” Alman mühendis ve Nazi parti üyesi John Rabe dir. Kahramanlıklarıyla “Çin’in Schindler’i ünvanını kazanan Rabe, bu insanlar için güvenli alanlar yaratıp oralara güven içinde ulaşmalarını sağlamıştır. “Son Kahraman – John Rabe” yazısını okumaya devam et

Son Hava Bükücü – The Last Airbender

“Son Hava Bükücü”

Yapım Notları

Dünyayı savaş alevleri yutmuş ve bu kaçınılmaz yıkımı durdurmak için kimsenin gücü yok… Ta ki şu ana dek. Yaklaşık 100 yıldır, Ateş Ulusu, kabile ulusları Hava, Su ve Toprak’a hakim olmak için ölümcül bir hareket başlatmıştır. Kabilelere tek bir seçenek sunmaktadır: Tam teslimiyet ya da tam yıkım.

Köylüler, kendilerini savunmak için boş girişimlerde bulunarak, ulusun elementine hakim olup istedikleri gibi onu “bükebilen” seçilmiş birkaç kişinin arkasında duruyor. Büyük ordular ve imha silahlarıyla destekleniyorlar ama ateş bükücüler yeryüzündeki her hava bükücüyü etkisiz hale getirmişlerdir. Şimdiyse dikkatlerini kuzey kalesindeki Su Ulusu’na çevirmişlerdir.

Bir gün genç su bükücü Katara (NICOLA PELTZ), erkek kardeşi Sokka’yla (JACKSON RATHBONE) yeteneklerini çalışırken Aang (NOAH RINGER) adlı genç bir çocukla tanışırlar. Aang’ın hava bükme becerileri ortaya çıktıkça, Katara ve Sokka, karşılarındakinin yalnızca son hava bükücü olmayabileceğini fark ederler. Dört elementi de kontrol edebilen tek kişi olan geleceğin habercisi Avatar, bu genç hava bükücü, Ateş Ulusu’nun saldırılarına karşı koyabilecek tek silahtır ve savaşın yıktığı dünyanın düzenini bir tek o geri getirebilir. Fakat çok geç olmadan bükme becerilerinde ustalaşıp olmasa gereken kahraman olabilecek midir? “Son Hava Bükücü – The Last Airbender” yazısını okumaya devam et

Aşkın Son Mevsimi – The Last Station

“THE LAST STATION / AŞKIN SON MEVSİMİ”

Ölümünün 100. yılı sebebiyle tüm dünyada anılan büyük yazar Tolstoy’un son yılına ayna tutan film “Aşkın Son Mevsimi”  Oscar ve  Altın Küre adaylıklarıyla ön plana çıkan oyuncuları Helen Mırren, Christopher Plummer, James McAvoy, Paul Giamatti ile de bu yılın en çok söz edilen ve beğenilen filmleri arasında yer alıyor. Büyük Rus yazarın son yılını aktarırken aşkla yaşamanın zorluğunu  ve aşksız yaşamanın imkansızlığını da anlatan ve Jay Parini’nin romanından uyarlanan filmi Altın Ayı adayı yönetmen Michael Hoffman yönetiyor.

Konu:

Paparazziler gece gündüz Tolstoy’un malikanesinin dışında beklemekte, maddiyattan uzak bir yaşam sürmeye çalışan Tolstoy (Christopher Plummer, “The Insider”) ile karısı ve esin perisi kontes Sofya (Helen Mirren, “The Queen”) arasındaki kavga dedikodularını doğrulayacak bir fotoğraf yakalamanın peşindedir. Sofya’dan nefret eden Chertkov (Paul Giamatti, “Sideways), Tolstoycu düşüncenin daha fazla yayılması için  vasiyetinde kitaplarının haklarının Sofya’ya değil halka bırakılması için Tolstoy’u ikna etmeye çalışmaktadır. “Aşkın Son Mevsimi – The Last Station” yazısını okumaya devam et