Kurtuluş Savaşı olmasaydı, ülkemiz düşman çizmesinden kurtulmasaydı,Cumhuriyet kurulmasaydı ne olurdu?.. Osmanlı Devletinin devam ettiği,yabancıların ülke topraklarını paylaşması ve birçok tarihi olaylar “Osmanlı Cumhuriyeti” filminde hicvediliyor. Yapımcılığını Şükrü Avşar’ın yaptığı Gani Müjde’nin senaryosunu yazdığı Ata Demirer,Sezen Aksoy,Ali Düşenkalkar ve Sümer Dilmaç’ın başrollerini paylaştığı film 21 Kasım 2008 de vizyona giriyor.
PRODÜKSİYON NOTLARI:
Film, 1888 yılında başak tarlasında koşan ve sonra Atatürk olduğu anlaşılan çocuğun bir ağaca tırmanıp, kafesteki bülbülü alırken kafasının üzerine düşmesiyle başlıyor. Ardından filmin kararması ile 2007 yılına geliniyor. Filmde Atatürk’ün hiç lider olmaması, Kurtuluş Savaşı’nın yapılmamasıyla cumhuriyet değil Osmanlı Cumhuriyeti’nin günümüze uyarlanmış devamı anlatılıyor. Türkiye Cumhuriyeti yerine Osmanlı Cumhuriyeti’nin devam etmesi, ülkede yabancıların toprakları paylaşması, Ankara’nın başkent olmaması, padişahın olması, hükümetin AB yanlısı olması, tabelaların, plakaların hem Türkçe, hem Arapça olması, padişahın sürgüne gönderilmesi, padişahın kaftanının altında takım elbise olması gibi trajikomik hikayeler ve ayrıntılar yer alacak. Filmin ikinci yarısında ise Atatürk’ün var olduğu bir cumhuriyet anlatılıyor. “Osmanlı Cumhuriyeti” yazısını okumaya devam et
Destere
Bu ‘Destere’ nefesleri kesecek
Bir seri katil peşlerine düştü
Komedi ile korku aynı filmde harman olur mu? Gülmek ile korku gibi iki zıt unsur yan yana olabilir mi? Olursa nasıl olur? ‘Destere’, Türk Sineması’nda daha önce bir örneğine rastlanmayan bir tarzda, korku ile komediyi aynı havanda karıştırdı.
“Oyun üüyle oynanmaz, büüyle oynanır” sloganıyla 20 Kasım’da gösterime girecek olan ‘Destere’de başrolleri Peker Açıkalın, Önder Açıkbaş, Tuna Orhan, Volkan Demirok, Ceyhun Fersoy, Ali Çatalbaş, Selin Denizli ve Erol Günaydın paylaşıyor. ‘Destere’nin yapımcısı Şenol Zencir. Yönetmenlik koltuğunda iki isim oturuyor. Ahmet Uygun ile Gürcan Yurt.
Kariyerinin 10. sinema filmi için kamera karşısına geçen filmin başrol oyuncusu Peker Açıkalın, izleyiciye kahkahayı da korkuya garanti ediyor. Açıkalın’ın garanti ettiği bir başka vaat ise kan olmadan da korkunun zirvesine ulaşılacağı. “Destere” yazısını okumaya devam et
Gitmek: Benim Marlon ve Brandonum
İKİ DİL, İKİ ÜLKE, İKİ SINIR ARASINDA; KÜRT VE TÜRKÜN AŞKI
İstanbul’da yaşayan tiyatrocu Ayça ile Kuzey Irak’lı tiyatrocu Kürt Hama Ali, Türkiye’de çekilen bir film setinde tanışır ve âşık olurlar. Film çekimleri bittikten sonra Hama Ali Irak’a Ayça ise İstanbul’daki rutin yaşamına geri döner. Irak’ta savaşın patlamasıyla birbirlerine ulaşmaları adeta mucize halini alır. Ailesiyle, tiyatro çevresi ve kendisiyle mücadele eden Ayça, herkes Irak’tan kaçmaya çalışırken Hama Ali’ye ulaşmak için adeta tersine bir yolculuğa çıkar. İki sevgili savaşın acımasız şartlarında buluşabilecek midir?
İnsan haklarına vurgu yapan filmleriyle tanınan ödüllü yönetmen Hüseyin Karabey “Gitmek” adlı ilk uzun metraj filminde aşkı uğruna zorlu bir yolculuğa çıkmayı göze alan bir kadının hikâyesini anlatıyor. Filmin konusu, gerçek bir aşk öyküsüne dayanıyor. Filmde başrolleri paylaşanlarsa gerçek yaşamdaki kendi rollerini oynuyorlar. “Gitmek: Benim Marlon ve Brandonum” yazısını okumaya devam et
Son Buluşma
SON BULUŞMA
Bir Plan Prodüksiyon Yapımıdır. Kurtuluş Savaşı Gazileri Ömer Küyük, Veysel Turan, Yakup Satar Gazi Ömer Küyük Ailesi İsmail Küyük, Hüseyin Küyük, Satı Küyük, Mustafa Küyük, Fatma Küyük, Hacer Küyük Gazi Veysel Turan Ailesi Saniye Turan, Mahmut Hakkı Turan, İsmail Uçar Gazi Yakup Satar Ailesi Zekiye Tali, Meliha Işıkada Ses ve Işık Fatih Aydoğdu, Sinan Gündoğdu Yapım görevlisi Berrin Avcı Çölgeçen Kurgu Ahmetcan Çakırca Kamera Nesli Çölgeçen, Fatih Aydoğdu, Berrin Avcı Çölgeçen, Ahmetcan Çakırca, Tamer Uygun Müzik Nadir Göktürk. Türkiye’nin bağımsızlığı için binlerce insanın şehit düştüğü, genç-yaşlı, kadın-erkek demeden düşmana karşı tek vücut direndiği Kurtuluş Savaşı’nın son tanıkları, Gazi Ömer Küyük, Gazi Yakup Satar ve Gazi Veysel Turan’ın günlük yaşamları ve savaş yıllarına dair anıları SON BULUŞMA’da gözler önüne seriliyor. Çorumlu Gazi Ömer Dede, önce Anıtkabir’i ardından son kalan diğer iki gazi, Yakup Satar ve Veysel Turan’ı ziyaret ediyor, savaş yıllarına dair anılarını paylaşıp birbirleriyle helalleşiyorlar. Tarihe tanıklıklıklarını kendi ağızlarından dinlediğimiz bu üç kahraman gazi, gerçek sinema türündeki belgesel yapım ile ölümsüzleşiyor. “Son Buluşma” yazısını okumaya devam et
Fırtına / Bahoz
Fotoğraf filminin ardından Dûr (Uzak) adlı belgeseliyle tanıdığımız Kazım Öz, yeni filmi Fırtına’yla seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor. Fırtına, üniversite gençliğinin 1990’lardaki siyasallaşmasını Cemal, Rojda ve Orhan adındaki öğrenci kahramanları aracılığıyla beyazperdeye aktarıyor. Cemal, üniversite sınavını kazanarak, küçük taşra kasabasından İstanbul’a gelir. Büyük şehrin kalabalığı içindeki yalnızlığı, sistem karşıtı devrimci bir grup ile tanışmasıyla sonra erer. Grubun öncülerinden Helin ile yaşadığı çatışma, kimliğini keşfetmesi için de bir başlangıç olur. Benzer bir süreci yaşayan Rojda ve Orhan da zamanla değişip grubun aktif birer üyesi olurlar. Henüz on sekiz – on dokuz yaşlarında olan bu gençler, koca bir dünyayı değiştirmenin hayalleri ile yaşamaya başlarlar. ‘Devrim’ fikri içlerindeki genç ve dinamik enerji ile birleşerek eyleme dönüşür. Bu proje; Cemal, Rojda ve Orhan’ın geçirdikleri hızlı değişim sürecini ve öğrenci grubunun başından geçen olayları anlatır. “Fırtına / Bahoz” yazısını okumaya devam et