En Mutlu Olduğum Yer

Ümit Ünal – Gencay Ünsalan’dan EN MUTLU OLDUĞUM YER
“En Mutlu Olduğum Yer”, iki genç insanın ahlaki bir tercih yaparak “büyümeye” karar vermeleri hakkında bir hikaye.

Sinopsis
Kemal ve Elif yaşları 25’i geçmesine rağmen hayatta ne yapacaklarına karar verememiş genç insanlardır. Yolları tesadüfen bir ofis partisinde kesişir. Ikisi de çok sarhoşken, birbirlerinden etkilenirler. Elif yıllar önce çocukluğunu geçirdiği sahil köyünde, açık denizi ilk kez görüşünü anlatır ve “hayatta en mutlu olduğu yer”in
orası olduğunu söyler. Kemal, “Hadi atlayıp oraya gidelim” der. Birbirlerini tanımadıkları halde o anın büyüsüne kapılır ve hemen yola çıkmaya karar verirler.

Arabaya atlayıp gece gece, bir şeyden kaçar gibi yola düşerler. İstanbul’dan Ege sahillerine uzanan bu yolda birbirlerine aşık olacak ve hayatlarının en büyük macerasını yaşayacaklardır. “En Mutlu Olduğum Yer” yazısını okumaya devam et

İki Babalık – Old Dogs

UIP FİLMCİLİK SUNAR
“İki Babalık – Old Dogs”
9 Nisan 2010’da Sinemalarda

Birisi boşanma konusunda talihsiz (Robin Williams), diğeri keyif yapmayı seven müzmin bekar (Travolta) iki arkadaş, tam da hayatlarının en büyük iş anlaşmasını yapmanın eşiğindeyken 7 yaşındaki ikizlerin bakımını üstlenmek zorunda kalınca hayatları altüst olur. Çok da becerikli olmayan bekarlarımız, ikizlere (Ella Bleu Travolta ve Conner Rayburn) bakma çabasına girerler. Tartışmalar birbirini izlerken belki de hayatta aslında neyin önemli olduğunu yepyeni bir bakış açısından keşfedeceklerdir.
Walt Disney Pictures’ın sunduğu “İki Babalık – Old Dogs”un yönetmenliğini, “Wild Hogs” ve “Van Wilder” gibi komedilerden tanıdığımız Walt Becker üstlendi. Senaryosunu David Diamond ile David Weissman’ın yazdığı filmin yapımcılığını Andrew Panay, Robert L. Levy ve Peter Abrams gerçekleştirdi. Prodüksiyon amirliğini Garrett Grant yaptı.
Filmin yıldızlardan oluşan oyuncu kadrosunda şu isimler kamera karşısına geçti:
İnsanlardan çok sayılara önem veren işkolik Dan rolünde “Night at the Museum”, “Good Will Hunting” (En iyi yardımcı Oscar’ı kazandı) gibi filmlerin usta aktörü Robin Williams,
Hayatını kafasına göre yaşayan müzmin bekar Charlie rolünde John Travolta (“The Taking of Pelham 1 2 3”, “Hairspray”), “İki Babalık – Old Dogs” yazısını okumaya devam et

Rina

‘RİNA’
9 NİSAN 2010’DA SİNEMALARDA…

‘Ne olmuş büyük adam olamadıysak, hayallerimizi satmadık ya!’

Yaz günlerinin özlemle beklendiği şu günlerde izleyiciler, ‘Rina’ adlı sinema filminde sımsıcak yaz günlerinin görüntüleriyle biraz olsun içlerini ısıtacaklar… Çocukluktan başlayan Ali, Ömer ve Umut’tun dostluğu,  hayat onları nereye savurursa savursun devam etmektedir. Üç arkadaşın ilelebet dostluğunu, kardeşliğini ve ortak ideallerini sıcacık bir hikaye ile anlatan Rina, herkesin gerçek duygularıyla yüzleşmesi gerektiğini ve özellikle kendilerine yalan söylememeleri gerektiğini düşündürecek.
Yapımcılığını Bülent Korkmaz’ın üstlendiği, Paşhan Yılmazel, Merve Sevi, Eray Türk, Çağlar Çorumlu, Cezmi Baskın, Erdal Tosun ve Cüneyt Türel ‘in rol aldığı filmin yönetmen koltuğunda Şenol Sönmez oturuyor. Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak senaryolaştırılan filmin çekimleri Gökçeada’da gerçekleştirildi… “Rina” yazısını okumaya devam et

Son İstasyon

SON İSTASYON
‘Önemli olan düşmek değil, neden düştüğünü bilmektir’

Uzun yıllardır yaptığı mizah filmleri, televizyon programları ve tiyatro oyunlarıyla tanınan Levent Kırca, beyaz perdede ilk drama performansını “Son İstasyon” adlı sinema filminde sergiledi. Kırca Yapım’ın yapımcısı olduğu, hikayesini yine Levent Kırca’nın kaleme aldığı filmin yönetmen koltuğunda 32 yaşındaki oğlu Oğulcan Kırca oturdu. Baba-oğlun güçlerini birleştirdiği ve hikayesi küçük bir Anadolu kasabasında geçen “Son İstasyon” 9 Nisan 2010’da izleyicisiyle buluşuyor. Filmi Oğulcan Kırca’yla birlikte Tekin Duman senaryolaştırdı.

Çekimleri İstanbul ve Uşak’ta gerçekleştirilen filmde Levent Kırca’nın yanı sıra Başak Daşman, Korel Cezayirli, Suna Selen, Hikmet Karagöz, Meral Küçükerol, Ziver Açıl da rol aldı.

Filmin hikayesini dört yıldır tasarlayan Levent Kırca uzun süredir yastık altında sakladığı bu hikayeyi sonunda gün yüzüne çıkardı. “Son İstasyon” yazısını okumaya devam et

Bal

60. ULUSLARARASI BERLİN FİLM FESTİVALİ
ALTIN AYI ÖDÜLÜ
BAL,9 NİSAN’DA SİNEMALARDA


BAL / SİNOPSİS

Yusuf (7) ilkokula başlamış, okuma yazma öğrenmektedir. Babası Yakup (35-38) ürkütücü bir ormanın derinliklerinde, yüksek ağaçların üzerine kurulmuş el yapımı kovanlarda üretilen karakovan balcılığıyla uğraşmaktadır. Babasıyla sık sık gittiği orman, Yusuf için gizemli bir yerdir…

Yusuf bir sabah gördüğü rüyayı babasına anlatır. Bu rüya ikisi arasında sonsuza dek kalacak bir sırdır.
Aynı gün Yusuf sınıfın önünde öğretmenin verdiği okuma metnini okurken aniden kekelemeye başlar ve arkadaşlarının alay konusu olur.
Yakup, anlaşılmaz bir nedenle soyu hızla tükenen Kafkas arılarının peşinden uzak bir ormana gider. Babasının gidişiyle Yusuf iyice sessizliğe gömülür. Yusuf’un bu hali çay tarlasında çalışan annesi Zehra’yı (28) üzmektedir. Ne kadar uğraşsa da Yusuf’u konuşturamaz.
Günler geçer, Yakup’un gecikmesi Zehra’yı ve Yusuf’u tedirgin eder. Zehra Miraç Kandil’i gecesi için Yusuf’u köyden uzaktaki annaannesine gönderir. Yusuf, orada dinlediği hikayelerdeki peygambere benzettiği babasının mutlaka geri döneceğine inanmaktadır.
Ertesi gün Sis Dağı şenliğinde de Yakup’a rastlayamazlar…
Babasını aramak için ormanın derinliklerine dalan Yusuf’un gördüğü rüya gerçekleşecek midir? “Bal” yazısını okumaya devam et