Hayallerin Peşinde / Revolutionary Road

11 Oscar ödülü kazanan “Titanic”in üç baş rol oyuncusu (DiCaprio, Winslet, Bates)  12 yıl sonra yeniden bir araya geldi.
“REVOLUTIONARY ROAD – Hayallerin Peşinde” Yılın en iyi dram filmi,
Richard Yates’in aynı adlı kitabından uyarlanan “Revolutionary Road – Hayallerin Peşinde”, Frank ve April Wheeler çiftinin (Leonardo DiCaprio – Kate Winslet) bakış açısından Amerikan evlilik kurumunun etkileyici bir portresini çizer. Yates’in 1950’ler Amerika’sında geçen öyküsünde modern ilişkilerde yansımasını bulmuş bir soru gündeme getirilir: İki insan birbirinden ayrılmak zorunda kalmaksızın sıradan hayat düzeninden kopmayı başarabilir mi?
Frank ile April, kendilerini her zaman çok özel, farklı görmüşler; hayatı yüksek ideallerine uygun şekilde yaşamaya hazır ve istekli olmuşlardır. Bu nedenle lüks evlerin sıralandığı bir cadde olan Revolutionary Road’daki yeni evlerine taşındıklarında kendilerini çevreleyen durağan ortamdan bağımsızlıklarını gururla ilan ederler. O dönemin toplumsal sınırlarını belirleyen tuzaklara asla düşmemeye kararlıdırlar. “Hayallerin Peşinde / Revolutionary Road” yazısını okumaya devam et

Gelinlerin Savaşı / Bride Wars

Çok yakın iki arkadaş olan Liv ve Emma, çocukluklarından beri evlenip gelin olacakları o günün hayalini kurmaktadırlar. Düğün hayalleri içerisinde ikisinin de vazgeçemediği tek ayrıntı, New York’un en ünlü düğün mekanı The Plaza Hotel’de evlenmektir. 26 yaşına geldiklerinde ikisi de evlenme teklifi alır. Hayallerini gerçekleştirmek ve muratlarına ermek üzereyken evlilik danışmanlığı ofisinde yapılan bir hata sonucu aynı gün evleneceklerini öğrenirler! Hangisinin The Plaza Hotel’de evleneceği savaşı kimin kazanacağına bağlıdır. Bundan sonra, iyi olan gelin kazanacaktır!

Yönetmen: GARY WINICK
Senaryo: GREG DEPAUL & CASEY WILSON & JUNE DIANE RAPHAEL
Oyuncular: KATE HUDSON, ANNE HATHAWAY, BRYAN GREENBERG, CHRIS PRATT Ülkesi: ABD “Gelinlerin Savaşı / Bride Wars” yazısını okumaya devam et

Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi / The Curious Case of Benjamin Button

“Alışılmadık şartlar altında dünyaya gelmişim”.

İşte F. Scott Fitzgerald’ın 1920’lerde yazdığı ve seksenli yaşlarında doğup, geriye doğru yaşlanan bir adamı konu alan hikayesinden uyarlanan “Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi” böyle başlıyor: Benjamin Button hepimiz gibi zamanı durduramayan bir adamdır. Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, 1918’de, New Orleans’tan başlayıp 21. yüzyıla uzanan serüveniyle, onun hikayesi herhangi birininkinden daha sıradışı bir hayatı içerir. Film, pek de sıradan olmayan bu adamın yaşadığı serüven içinde karşısına çıkan kişilerin ve yerlerin, bulduğu ve kaybettiği aşkların muazzam öyküsünü, hayatın keyifleri ile ölümün hüznünü ve zamanın ötesine uzanan şeyleri konu alıyor.

Paramount Pictures ve Warner Bros. Pictures bir Kennedy/Marshall yapımı olan David Fincher filmi “Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi”ni sunar. Başrollerini Brad Pitt, Cate Blanchett, Taraji P. Henson, Julia Ormond, Jason Flemyng, Elias Koteas ve Tilda Swinton’ın paylaştığı filmi David Fincher yönetti. F. Scott Fitzgerald’ın kısa öyküsüne dayanan hikayeyi Eric Roth and Robin Swicord yazdı, Eric Roth senaryolaştırdı. Filmde Kathleen Kennedy, Frank Marshall ve Ceán Chaffin yapımcı olarak görev aldı.

“Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi”nin kamera arkası ekibi, görüntü yönetiminde Claudio Miranda, yapım tasarımında Donald Graham Burt, kurguda Kirk Baxter ve Angus Wall, kostüm tasarımında ise Jacqueline West’ten oluşuyor. Filmin müziği Alexandre Desplat’nın imzasını taşıyor. “Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi / The Curious Case of Benjamin Button” yazısını okumaya devam et

Issız Adam

Yönetmenliğini Çağan Irmağ’ın Yaptığı Cemal Hünal, Melis Birkan, Yıldız Kültür, Şerif Bozkurt’un oynadığı Issız Adam, 07 Kasım 2008’de Cine Film dağıtımıyla Most Production tarafından vizyona çıkarılıyor.
Konusu: ALPER 30’lu yaslarda, gurme sayılacak düzeyde yemek kültürü olan kendi restoranının sahibi iyi bir aşçıdır. Lüks yaşamayı seven, işinde başarılı ama özel yaşantısını her gün farklı kadınlarla birlikte olarak düzene koyamamış, hayatını; yaptığı yemekler, günübirlik ilişkiler, paralı kadınlar üçgeninde yaşayan birisi iken… Hayatının akışı, bir gün Beyoğlu’nun arka sokaklarında, aradığı eski plak için bir kitapçıya girmesiyle değişir.

ADA 20’li yaşlarının sonlarında, güzel, çocuk kostümleri tasarlayıp diken, Alper’in modern yaşamının aksine çok mütevazı, hayatta fazla inişleri çıkışları olmayan genç bir kadındır. Bir gün eski bir kitabi bulabilmek için Beyoğlu’nda dolaşırken Alper ile ayni kitapçıya girer. Çapkın bir adam olan Alper, Ada’nın güzelliğinden etkilenir ve Ada’yı takip etmeye başlar. Ada’nın aradığı kitabi bulmuştur. Ada’nın işyerine kadar devam eden takip, Alper’in tanışma bahanesiyle aldığı kitabı Ada’ya vermesiyle son bulur. “Issız Adam” yazısını okumaya devam et